Doç. Dr. Ömer Nicat Çobanoğlu, bayanlarda sıkça rastlanan rahim ağzı kanseri hakkında uzman görüşü paylaşıyor. HPV aşısı hakkında merak edilenleri açıklıyor.
Aktif cinsel yaşama başlamadan evvel yaptırılacak HPV aşısı, 21 yaşından sonra ise sistemli rahim ağzı muayenesi, pap-smear testleri ve HPV tiplemesi kansere karşı bayanların bir adım önde olmasını sağlıyor.
HPV enfeksiyonu taşıyan bayanların da aşı yaptırmasında bir sakınca olmadığını söyleyen Doç. Dr. Ömer Nicat Çobanoğlu; “Koruyuculuğu büyük oranda tesirli olan HPV aşıları, 9 yaşından itibaren uygulanabilir. Hayli inançlı olan bu aşılar için ülkü vakit cinsel ömür başlamadan evvelki yıllardır. Kişinin öncesinde abnormal PAP Smear, siğil ve HPV enfeksiyonlarını taşıması aşılama için mahzur değildir fakat bu durumda aşının koruyuculuğu daha düşük olacaktır” dedi.
Rahim ağzındaki hücrelerin yüksek riskli HPV tipleri enfeksiyonu ile ortaya çıkan rahim ağzı (serviks) kanseri, bayanlarda sık görülen kanser tipleri ortasında yer alıyor. Gelişmiş ülkelerde daha çok görülmesine rağmen son 30 yılda uygulanan HPV aşılarının ve tarama testlerinin yaygınlaşması, kanser oranlarının azalmasına yardımcı oluyor.
Tarama programları ile hastalığı erken evrede hatta öncül kanser kondisyonları düzeyinde iken tespit etmenin mümkün olduğunu belirten Türkiye İş Bankası İştiraki Bayındır Söğütözü Hastanesi Bayan Hastalıkları ve Doğum Kısım Lideri Doç. Dr. Ömer Nicat Çobanoğlu, öncül kanser kondisyonlarının teşhis ve gerçek tedavisi ile serviks (rahim ağzı) kanserinin neden olabileceği ölümlerin önemli halde azaldığını lisana getirdi. Rahim ağzı kanser taraması için 21 yaş üstü ya da faal cinsel hayatı olan bayanların kesinlikle nizamlı tabip muayenesinden geçmesi gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Ömer Nicat Çobanoğlu; “Tarama programları ile rahim ağzı kanseri taramaları, rahim ağzının sitolojik tetkiki(PAP Smear), HPV tiplemesi, sebat eden olağandışı olgularda yapılacak kolposkopik müşahede ve gerektiğinde uygulanacak biyopsiler ile öncül kanser kondisyonların teşhis ve tedavisi gerçekleştirilir” diye konuştu.
Human Papilloma Virus (HPV) isimli virüs, rahim ağzı kanserinin oluşmasında büyük rol oynuyor. Bilhassa cinsel yolla bulaşan bu hastalık, sigara kullanımı, mevcut Chlamydia ve Herpes infeksiyonlarında sinerjik tesir ile artış gösteriyor. Rahim ağzının sitolojik tetkiki, PAP Smear ve HPV tiplemesinin yapılması ile rahim ağzı kanserinin öncül kondisyonlarının teşhisinin konulduğunu söyleyen Doç. Dr. Ömer Nicat Çobanoğlu kelamlarını şöyle sürdürdü; “Rahim Ağzı Hücre İçi Lezyonu ismini verdiğimiz CIN rahim ağzı kanserinin öncül kondisyonudur. Teşhis sonrasında bayanların CIN derecelendirmesi yapılır. Negatif sonuçlara sahip bayanlar ile risk ve yüksek risk kümesindeki bayanlara yaklaşım kişiselleştirerek, denetim ve takip protokolü düzenlenir” dedi.
HPV ve CIN kıymeti bakımından yüksek risk tipleri (16,18,31,33,45,52,58) tüm rahim ağzı kanserlerinin %90’ından fazlasında sorumlu etkendir. Rahim ağzı kanserine karşı HPV aşıları gündeme gelir. Koruyuculuğu büyük oranda tesirli olan HPV aşıları, 9 yaşından itibaren uygulanabilir. Epey inançlı olan bu aşılar, 15 yaşından genç olgularda 2 doz, 15 yaşından büyük olgularda 3 doz biçiminde yapılır.
İdeal aşı vakti cinsel ömür başlamadan evvelki yıllardır. 27 yaşından büyük bireylerde aşılama, şahsa nazaran bireyselleştirilir ve 45 yaşına kadar uygulama yapılabilir. Kişinin öncesinde abnormal PAP Smear, siğil ve HPV enfeksiyonlarını taşıması aşılama için pürüz değildir lakin aşının koruyuculuğu daha düşük olacaktır. Ve buna ek olarak, HPV aşı uygulaması mevcut HPV enfeksiyonunu ortadan kaldırmaz.
Yorum Yok